Sevgili Dostlar,
Bildiğiniz üzre mimarlık mesleği mensubuyum. Dünyaya unutulmaz ve paha biçilmez eserler veremesem de birçok meslektaşım gibi iyi bir gözlemciyimdir. Özellikle kentlerde çok kişinin dikkatini çekmeyen noktalara takılır bazen zevk duyar bazen sinirlenirim. Ancak burada sizinle paylaşmak istediğim konu gözleri gören her insan evladının dikkatini çekebilecek olan, aslı itibariyle de dikkat çekmesi için yapılan "heykeller" dir. Üniversite yıllarından beri kentin çeşitli yerlerinde,bazen bir bina cephesinde, bazen bir parkta ya da bir sergi salonunda gördüğüm heykellerini kendi zevkime göre değerlendirmeye çalışır,sonuçta beğenirim ya da beğenmem. İstanbul'da yaşadığım dönemde beğendiğim heykeller çokça vardı. Mesela heykeltraş İlhan Koman'ın yıllarca Zincirlikuyu'da Yapı Kredi Genel Müdürlüğü binasının önünde kendini gösteren "Akdeniz Heykeli" ilk aklıma gelen örnektir.
|
İlhan Koman-Akdeniz Heykeli |
Yine heykeltraş Kuzgun Acar' ın Kuşlar isimli heykeli yıllardır Unkapanı İ.M.Ç 'nin duvarını süsler. Ve gerçekten herkes tarafından beğenilen başarılı bir örnektir.
|
Kuzgun Acar-Kuşlar |
Bu konuda ufkumuzu genişleten olay ise 2009 yılında yaptığımız 3 günlük Roma turuydu. Efendim Roma ve Floransa' da gördüğümüz yüzlerce şaheser heykel şehrin muhtelif yerlerine cömertçe serpilmişti. Kavşaklarda, havuzlarda, çeşmelerde, bina önlerinde ve cephelerinde olanca güzelliğiyle boy gösteriyor, bizi bizden alıyordu. Binlerce görsele internetten ulaşabilirsiniz ama ben kendi çektiğim birkaç fotoğrafı ekleyeceğim sadece.
|
Trevi (Namı-ı diğer Aşk Çeşmesi) |
|
Floransa'da adını hatırlamadığım bir kilise |
|
Roma'da herhangi bir meydanın küçücük bir havuzunda bulunan önemli bir heykel |
|
Floransa'da Medici Sarayı'nın önündeki meydanda onlarca heykel var.Ünlü Davut heykeli de bunlardan biri. |
Buraya kadar herşey çok güzel ama şimdi gel gelelim bana bu yazıyı yazdıran Anadolu Yakası'na. Yine bildiğiniz üzre şu anda Gaziantep'te yaşıyorum. Burda sistematik bir şekilde refüjlere, parklara, kavşaklara çeşitli "ucube" ler yerleştiriliyor. Bu heykellerin(!) fotoğraflarını en kısa zamanda ekleyeceğim ama onlar gibi hatta çok daha kötü olan yüzlerce belki binlerce heykel varmış güzel Anadolu'muzun şehirlerinde, ilçelerinde...İşte bunlardan birkaç naçizane örnek (Alttaki yorumlarla birlikte alıntı yapıyorum):
|
Ben korkudan bir şey söyleyemedim ama Serpil ‘Kelaynaklar bu kadar korkunçlarsa nesilleri tükensin!!!’ demiş |
Kırkağaç’taki yeni çevre yolu, şehre ikinci bir kavun heykelinin dikilmesine sebep olmuş. Normal bir kavunun 50 kat büyüklüğündeki heykel, 3,5 metre boyundaymış. Gece aydınlatması da düşünülen kavun 35 bin liraya mal olmuş.
Hayatta hangi nokta bizi şehrin ortasına koca bir ‘kulak’ heykeli dikmekle barışık hale getirebiliyor hiç anlamıyorum. En azından kulağın içine girmek isteyen adamın bu durumla pek de barışık olmadığını söyleyebiliriz.
Demokrasiden anladığımızın ne olduğu hep bir muamma olmuştur zaten. Isparta Yalvaç’taki kap kacak ve demokrasi ilişkisini gözler önüne seren utena’ya teşekkürler.
‘Her canlı bir gün mutlaka şaplağı tadacaktır.’ Burdur’un Tefenni ilçesinin mezarlığı önündeki ’eller eller eller ’ heykelimsisi için Özden’e duacıyız.
Yukarıda alıntı yaptığımız arkadaşlar sağolsunlar çok kuvvetli bir mizahla paylaşım yapmışlar. Okurken gülmakten gözlerimden yaş geldi. Ben bu yazıyı daha fazla uzatmayayım da siz de gülerek bitirin efendim.
Sevgiler.
Yorumlar
Yorum Gönder