ÖYLESİNE...

       Selam,
       Enerjimin hayli yüksek olduğu günler yaşıyorum. Tek kelimeyle kendimi iyi hissediyorum. Daha fazla ya da daha az degil. E mübarek olsun o zaman! denir değil mi? Noksan ya da gergin ya da mutsuz hissettiğimde -belirgin bir sebep görünmüyorken- neler oluyor veya olmuyor dersin? Kim bilir. 4 aylık kafa iznine ayrıldım, birkaç gün dışında öyle huzurlu ve rahat geçiriyorum ki, sanırım özlemişim ara vermeyi. Klişelikten ölmeyeceksem kendime zaman ayırmayı. Eşim okusa 'gözüne dizine dursun, daha ne kadar zaman ayıracaktın?' der belki. Ama düşünüyorum da son yıllarım öyle yoğun geçmiş ki, gündelik olarak her günüm o kadar yoğun olmasa da yıllarım yoğun geçmiş. Bir kere üstümden bir annelik geçmiş! Çok şükür geçip gitmedi de en meşakkatli yılları geçti. 7,5 yıldır aralıksız her gün çocuk büyütüyorum (iyi ki). 6 yıldır aralıksız çalışıyorum-toplamda 12 yıldır-. 11 yıldır oldukça yorucu bir ilişki yürütüyorum. Şimdi ise geceleri rahatça oturup, sabah oğlanı okula gönderdikten sonra öğleye kadar uyuyorum. Kalktığımda canım isterse kahvaltı yapıyorum, istemezse oğlum okuldan gelene kadar başka şeyler yapıyorum. Kitap okuyorum, örgü yapıyorum, spora veya yogaya gidiyorum, hoşuma giden yerde durup bir kahve içiyorum. Evde yemek, kek, kurabiye, reçel yapıyorum. Yeni öğrendiğim tarifler deniyorum. Oğlumla yorgunluk engeli olmadan zaman geçiriyorum. Bazen eşimi özlüyor, arada kavuşuyorum. Sonra da bu koşulları sağlayan herkese ve herşeye minnet duyuyorum. Arada delleniyorum, nedenini bazen anlıyorum bazen anlamıyorum. Tekrar çalışmak istememekten korkuyorum. Resim yapmaya başlayayım diyorum bir türlü başlayamıyorum. Ortalama ayda bir defa psikoloğa gidiyorum, kendimi ve diğerlerini anlamaya çalışıyorum.
       Psikolojiye merak saldım son yıllarda. Bolca bu konuda okuyorum. Okudukça daha çok şeyi merak ediyorum ve daha çok okuyorum. Sonra etrafıma bakıyorum, başkaları neden psikolojiye kafa yormuyor diye merak ediyorum. Bir ben miyim anlamaya çalışan bilmiyorum. Anladım zannettiğim şeyleri gerçekten anlıyor muyum diye düşünüyorum. Bildiğim sanrısına düşmekten korkuyorum.
       Alper Hasanoğlu okuyorum şu sıralar. Bana çok iyi geliyor. Bazı soruların cevaplarını buldukça önümde açılan kapılardan gördüğüm genişlikten dehşete düşüyorum. İnsan denen şey bu kadar derya deniz mi diyorum. Sonra bir kriz anında hepsini unutuyorum, içimdeki hezeyanlara yenik düşüyorum. Ama insan olmak içinde tüm duyguları barındırıyor değil mi? Derken bu yazıya başlama amacımı unutuyorum ve sayfayı kapatıp tekrar okumaya dönüyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

2022, Ben geldim!

KAÇAN KOVALANIR

"Dünyayı Güzellik Kurtaracak, Bir İnsanı Sevmekle Başlayacak Herşey"